SINAV KAYGISI
Bilindiği üzere her yıl yaklaşık iki milyon öğrenci eğitim yılının sonunda merkezi sınav sistemine tabi tutulmaktadır. Bu şekliyle her yıl sınava hazırlanan öğrenci kitlesinde benzer duygu durumlarının yaşandığı gözlenmektedir. Bahsedilen duygu türleri görece tabir ettiğimiz olumsuz yaklaşımlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan göze çarpanları sınav sonucuyla beraber öğrencinin kendisini başarısız olarak değerlendirebileceği hali ve önemli olarak sınav kaygısıdır.
Sınav kaygısına değinmeden önce negatif bir tanım olarak algılanan kaygının tanımını ele almak, sonrasında sınav kaygısını inceleyerek aile olgusuyla beraber değerlendirmek gerekmektedir. Böylece aşağıda ortaya koyacağımız taslak başlıklar kaygının tanımı, sınav kaygısının içeriği, sınav kaygısıyla başa çıkma yolları ile sınav kaygısını azaltmada ailenin rolüdür.
Psikoloji disiplinine göre kaygı; tehlike veya tehdit olarak algılanan durumlarda ortaya çıkan; duygusal, davranışsal ve fiziksel değişiklikler ve tepkilerin yer aldığı, otomatik, sağlıklı ve doğal bir yanıt mekanizmasıdır. Bir anlamda kaygı, organizmamızın savaşma – kaçma tepkisidir. Tanım da bize yön vermektedir ki kaygı terimi olumsuz bir duygu durumu değil, yaşam formunu devam ettirecek bir yol haritasıdır.
Kaygının olumlu bir yapı olduğunu ortaya koyarken, toplumsal yaklaşımlar neden kaygıyı olumsuz olarak kodlamaktadır? Bu sorunun cevabı şüphesiz olumsuz her duygu ya da stresin kaygı olarak genellenmesinden kaynaklanmaktadır. Kaygının kişide ortalama düzeyde seyrediyor olması yaşam kalitesini artıran bir ölçüdür. Somutlaştırmak gerekirse kaygının fazla yaşandığı durumlarda kişinin ruh halinde ve fiziksel yapısında, hatta toplumsal uyum sürecinde aksamalar oluşacaktır. Psikolojik belirtileri maddeleştirmek gerekirse şöyle sıralanabilir:
Kaygının olması gerekenin üzerinde yaşandığı durumlarda oluşan fizyolojik belirtiler de aşağıdaki gibidir:
Bir de madalyonun diğer tarafına bakmak gerekirse kaygının çok az düzeyde yaşanması da birtakım olumsuz edimlerin yaşanmasında etkilidir. Sözgelimi, kişide kaygının az oluşu herhangi bir işi gerçekleştirmede gereken motivasyon ve dikkatin oluşmamasına neden olacağı gibi, kişide dikkati de düşürecektir.
Sınav kaygısı başaramama endişesiyle ortaya çıkan, bu sebeple kişide anlama öğrenme güçlüğü yaratan yüksek tedirginlik halidir. Öğrencide sınav kaygısını yaratan birçok faktör vardır. Bunlardan ilki sınav sonunda başarısız olma korkusudur. Bir diğer etmen, öğrenilmiş çaresizlik dediğimiz, kişide ne yaparsa yapsın öğrenme genellemesinin oluşması ve aileye karşı duyulan sorumlulukları yerine getirememe duygusunun uyanmasıdır.
® Acaba sınavı kazanabilecek miyim?
® Arkadaşlarım kazanır ve ben kazanamaz isem
® Yüzüne nasıl bakarım (aile, eş dost akraba)
® Daha hazır değilim sınava çok az bir süre kaldı.
Gibi düşüncelere kapılan bir öğrenci olumsuz etkilenir. Çünkü beyne iletilen direk bilgiler, öğrencinin ruh halini olumsuz bir şekilde etkileyecektir. Yapılan çalışmalarda, sınav kaygısının kuruntu ve duygu olmak üzere iki farklı boyutu olduğu gözlenmiştir. Kuruntu boyutu, sınavla ilgili olarak kendi kendimize söylediğimiz şeylerdir. Duygu boyutu ise sınav baskısı altında iken ortaya çıkan duygusal tepkilerimizdir.
Sınav kaygısının kuruntu boyutunun başarıyı daha fazla etkilediği gözlenmektedir. Kuruntu arttıkça başarı düşer. Çünkü kuruntu daha çok başarısızlık beklentisiyle oluşmaktadır. Ayrıca, sınavla ilgili kuruntusu yüksek çocukların, sınavla ilgilenmek yerine kendileriyle ilgilendikleri, dikkatlerini sınava vermek yerine kendilerine döndükleri gözlenmektedir.
Sınav kaygısının beraberinde gelen bir durum da, yetersiz ders çalışma davranışıdır. Sınav kaygısı varsa yetersiz ders çalışma becerisi ortaya çıkar. Başarıyı olumsuz yönde etkileyen öğelerin başında ders çalışma becerilerinin yetersizliği gelmektedir. Sonuç olarak, sınav kaygısı ve yetersiz ders çalışma davranışı birleştiğinde başarısızlığa neden olur. Başarıyı artırmak için etkili ders çalışma yöntemlerinin öğrenilmesinin yanı sıra, sınav kaygısının da azaltılması gerekir.
Sınav kaygısını yaşayan birey için şu yönergeleri izlemek, kaygı durumunun ortalama seviyeye gelmesi için etkin olacaktır:
Öğrenciye tavsiyeler:
Kaygı belki tamamen giderilmeyebilir ; ama zararlı olmayacak ölçülere çekilebilir. Kaygıyı azaltma yöntemlerinin hepsinin amacı, kaygıya neden olan etmenleri ortadan kaldırmak, böylece de kaygıyı gidermektir.
1- KAYGIYI ÖNCE ZİHNİNİZDE YENİN
Düşünceler gayeleri doğurur, gayeler eyleme
dönüşür. Eylem alışkanlıkları oluşturur.
Alışkanlıklarda karakteri tayin ederek
kaderimizi oluşturur. (Tyron Edwars)
İnsanların içinde hep 2 ses vardır.
1. Felaket tellallığı yapar ve olumsuzlukların sesi olur
2. İyi şeyleri söyler ve olumlu düşünür.
Kendinizi başkaları ile kıyasladığınız zaman meydana gelen olumsuz düşüncelerden vazgeçin. "Arkadaşlarım benden daha fazla net çıkarıyorlar" gibi. Sınavı kazanan başarılı öğrencileri düşünerek, benim onlardan bir farkım yok, onlar gibi çalıştıktan sonra sizde kazanabilirsiniz. Böyle düşünün ve kendinize güvenin.
2- YAPTIKLARINIZLA KAYGIYI YENİN
3- BEDENSEL ETKİNLİKLERLE YENİN
1- Nefes egzersizi
2- fiziksel egzersiz
VE SINAVIN HER ŞEY OLMADIĞINA İNANIN...
Kaynak: http://bahcelievler.meb.gov.tr/www/bahcelievlerilcemilliegitimmudurlugu20162017egitimogretimyilicalismatakvimiyayinlandi/icerik/837